Ölüme Uygun Adım
Akşamüzeri sessiz bu şehrin soğuk asfaltlarında, sıcak teker izlerinden yürüyorum.
Kalbim senle yanarken nasılda buz kesiyor ellerim. Ayaklarım lastik izleriyle ısınıyorken, gözlerim ileriden gelen ışıkla aydınlanıyor. Kulaklarımı hissetmiyorken, bir korna sesinin ısrarlı çığlıklarıyla acı hissediyorum. Aşk denilen hissin tozlarını yutkunuyorken, kalıyor, gitmiyor bir yerden sonra.
O sözcükler dönüp duruyor kafamda; adım atmaya devam ediyorum sıcak lastik izlerinin üzerinden. Korna çığlığı yaklaştıkça çoğalıyorken, birde buna kayan tekerleklerin feryadı ekleniyor. Ve varlığını unuttuğum kulaklarımdaki acıda büyüyor. ”Beni sevmediğini söyleyen birisinin karşısına çıkıp rahatsız etmem.” Diyor beynimi kemiren sözcüklerin. Varlığım seni mutsuz ediyor sanırım. “Bak, hala hayattasın. Nefes almaya yaşamak deniyorsa.” dediğini anımsıyorum, içindeki şairin. Bir damla yaş daha düşüyor sol yanağımdan asfalttaki izlere. Buharlaştığını farkediyorum. Derin bir solukla, hayallerimide katıyorum yutkunamadığım tozlara. Tekrar deniyorum. Gitmiyor, kalıyor bir yerden sonra. Sanırım insanlar bu noktaya kursak diyor. Herşeyim bu noktada tıkanıp kalıyor…
Sert bir darbe hissediyorum vücudumda. Bir süre yere basmadan
ayaklarım, yürüdüğüm birkaç metreye geri döndüğümü görüyorum. Sonra
vücudumu kıpırdatamadığım dakikalarda, gözlerim gökyüzünün bulutsuz
bucaksızlığındaki parlak bir yıldıza takılıyor. O eşsiz gülümsemeni
yansıtıyor bana. Bir kıpırdama oluyor dudaklarımda. Sanırım
gülümsüyorum. Nefes almak yorucu geliyor yavaş yavaş. Zorlanıyorum.
İçime çekebildiğim son solukta ses tellerimde bir titreşim oluyor.
Kararıyorken gökyüzü ve o parlak yıldız, yansıman kayboluyorken,
dudaklarımda sen; “Seni Seviyorum…”.
#AdemSadak
#AdemSadak
Yorumlar
Yorum Gönder